Bir dua kımıldanır dudaklarında,
Bir kuş çırpınır durur,
Göğsünün tam ortasında.
“Aynada kendini görüp çıldıran,
Kuşa benzer.“
Hüzün sana sen hüzüne benzer.
Bu yüzden;
Gülse de yüzün ,
Senin adın hüzün.
Bir feryat ki,duyanın yüreği kavrulur.
O delişmen yaprak;
Rüzgarın tersine savrulur.
Ve yeni dünyalar kurulur.
Ne geceler tükenir
Ne sabahlara varılır…
Bu yüzden;
Gülse de yüzün ,
Senin adın hüzün.
Yalnızlık dipsiz bir kuyu
Ve düştükçe düşen sen
Seni “kör kuyularda merdivensiz “ bırakanlaraydı sitem..!
Sitem, serzeniş, şikayet..
Ne faide artık bu dem başka dem.
Bu yüzden;
Gülse de yüzün ,
Senin adın hüzün.
Bir bahar beklenir her kışın ardı,
Bilirim Can senin de umutların vardı..
Her biri başka diyarda sürgün…
Artık göz ağlamaklı yürek üzgün..
Bu yüzden;
Gülse de yüzün ,
Senin adın hüzün.
Ey HÜZÜN..!
Şimdi desem ki..!
Arifeler bayramsız olmaz .
Umutsuz yaşanmaz.
Bin mermi nişanlasalar da umuduna
Umuda kurşun işlemez gülüm..!
Unutma..!
Ey HÜZÜN..!
Şimdi desem ki..!
Bahar sabahları elimde bir demet umut,
Kapılarına gelsem.
Rüyalarına girsem geceleri,
Yıldızları saçlarına iliştirsem.
Maviyi gökyüzünden ödünç alıp,
Denizin derinliklerinden çalıp,
Gecenin en koyu yerinde ,
Bırakıversem avuçlarına…
….
Sonra bir masal anlatsam
Gitmeleri,sevmeleri..
Sevip sevip yitirmeleri anlatsam.
Bulup bulup kaybetmeleri…
Yüreklere sığmayan devasa sevdaları,
Peşinden koşulası sevdalıları…
Yılgınlıkları, pişmanlıkları..
Ve kuyudan çıkan adamın anlattıklarını…!
Kimseye anlatılamayanları anlatsam…!
Ey HÜZÜN..!
Gülse de yüzün,
Senin adın hüzün.
Ey HÜZÜN..!
Şimdi desem ki..!
Gel dost bir dergaha varalım,
Yaralarımızı kendi ellerimizle saralım.
Umudun peşine düşüp,
Güneşi uyandıralım..
Gün ışısın ,
Çiçekler büyüsün…
Ey HÜZÜN..!
ARTIK YÜREĞİN GÜLSÜN…!
Günay ALATLI