1 Haziran 2014 Pazar

bahar gelende...

İĞDELER ÇİÇEK AÇTIĞINDA
İğdeler çiçek açtığında, gelir benim baharım
Ruhum kanatlanır gökyüzüne yeniden doğarım
İçimin bütün dehlizleri aydınlanır
Kırk kilit altında sakladığım sevdam ayaklanır
İğdeler çiçek açtığında, kuşatma günleri başlar..
İğde kokusu aklımı teslim alır,aşka satar
Yüreğimden binlerce kelebek havalanır
Bütün aşklar iğde kokusuna yıkılır…
Kainata bütün aşklar iğde kokusundan yayılır…
İğdeler çiçek açtığında, beni teslim alan bu koku
Bırakmadı içimde ölümden başka korku
Ey sevdiğim bir gün bulduğunda beni sonsuz uyku
Bütün ağıtlar iğde kokusuna yakılır…
Günler sonra biri çıkar vasiyetimi anlatır.
Ey sevgili bir iğde isterim başıma
Not düş gözyaşınla mezar taşıma
Bütün aşklar iğde kokusuna yıkılır..
Kainata bütün aşklar iğde kokusundan yayılır.
İğdeler çiçek açtığında, gelir benim baharım
Ruhum kanatlanır gökyüzüne yeniden doğarım..
                                           
Günay Alatlı

31 Ocak 2013 Perşembe

Dost şiirleri




Ve aşk..
eski bir fotoğrafda çığlık şimdi…

Ne içindeyim zamanın ne dışında
Kaybolmuş yüzünü seçmekteyim
Dokunduğun çakıl taşlarından,
Ben günahlarımla vav haliyken insanın
Sen bir eylül konuğusun hala
Duaların payı-tahtında

... Saçlarında dolunay,yanağında zühre
Bir gizemin sis bulutu ardında yüzün
İstanbul gecesi gibisin

Ve aşk…
Eski bir kitapda altı çizili cümle şimdi…

Bir ince sızısı kalmış içimde
İsa kadar eski
Andıkça adını gamdan kelimeler kurup
Her hecesini çarmıha geriyorum,
Dilimde yakup’un ahı
Her seher vakti kuyudan
Züleyha’nın gözlerini içiyorum
Bitmemiş bir öykünün satırları oluyorum

Ve aşk…
Lal olmuş bir dilin feryadı şimdi

Çoğrafyalar küçük gelsede gülüşlerine
Tek kişilik mağarada Binlerce sen büyüten
Aşk bahçesinin averesiyim ben
İkilmleride değişiyor insanlarıda yurdumun
Filmin arkasındaki filmden
Bizim bize geri dönüşümüzü
Getiriyorum sana ben…

Kaşlarında hilal gözlerinde yıldız
Bir gizemin sis bulutu ardında yüzün
Fethedilesi İstanbul gibisin

Ve aşk…
İnsanlarına özgürlük götürülmüş bir Bağdat şimdi.
                                        Musa GÖÇER
                                        28 Ocak 2013" Kırıkhan

şiirler



BİR SEVDA HİKAYESİ
Mevsimlerden sonbaharı seçtin;
Kuru bir yaprak gibi savruldum yüreğine
Bir akşam üstü deli bir rüzgar esti
Sımsıkı sarıldı ellerin çadırın direğine
Mevsimlerden sonbaharı seçtin…

Uykuyla nicedir dargındı gözlerin
Gecenin katranı sarmıştı dört yanını
Bir kardelen uzattı başını karlar altından
Ayın yaralı olduğu akşamlarda
Uykuyla nicedir dargındı gözlerin…

Sana yakışmıyor bu haller sevdalım
Nice baldıran zehrini bal eyledin
En güzel türküleri senden dinledim
Kalkamazsan ayağa boynuna vebalim
Sana yakışmıyor bu haller sevdalım

Aşkın anlamını sen de çözdüm
Sen girift bir bilmeceydin
Gözlerinin içine bakınca yüreğini gördüm
Sen dilimdeki o tek heceydin
Aşkın anlamını sen de çözüm…

Geceleri yıldızlar biriktirdim sana
Yeni bir güneş yapmak için..
Kurutulmuş gül mevsiminde
Bir lahza olsun gözlerine bakmak için
Geceleri yıldızlar biriktirdim sana

Özge bir yarsın adı kendinden gizli
Issızın ortasında geceyi bölen
Tren çığlıkları gibi içli….
Kırk sandıkta,kırk kilit altında sakldığım sevdam
Özge bir yarsın adı kendinden gizli…

Çekimsiz zamanlar gerekti bize
Ne önce olmalıydı ne sonra
Ben başımı omzuna koyduğumda
Dönmeyi bırakmalıydı dünya
Çekimsiz zamanlar gerekti bize

Eşi benzeri olmayan bir düş kurduk
Gerçek olması imkansız
Yıllarca bu sevdanın içinde savrulduk
Buzun terlediğine inandık
Eşi benzeri olmayan bir düş kurduk

Ruhumun diğer yarısıydın sen
Ötelerden yüreğime ses veren
Zambakların yalnızlığını anlayan
Yüreği yüreğime mühürlenen
Ruhumun diğer yarısıydın sen…
                                         GÜNAY ALATLI

3 Temmuz 2009 Cuma

TEŞEKKÜR EDERİM




İyi ki gitmişsin hayatımdan yoksa ben asla seni terk edemezdim.Bunun için sana milyon kere teşekkür ederim.Yoksa hayatımı nasıl mahvedip neler yaşayacağımı ve nasıl mutsuz olacağımı şimdiki aklımla delicesine biliyorum.O zamanlar bilmiyordum.Seni sevdiğimi ve seninle sonsuza kadar mutlu olacağımı sanıyordum.Oysa bir yanılsamaymış hepsi.Gerçek hayatın gerçek kuralları var.İnsan bazen yanını yöresini şaşırsa bile aklın yolu nihayetin de tek bir yerden geçiyor.
O zamanlar benden akıllımıydın bilmiyorum ama gitmekle bana hayatımı geri vermişsin.Yoksa senin dünyanın girdabında kaybolup yitip gidecektim.Asla şimdiki ben olma şansım olmayacaktı.Seni anlamak adına bütün değerlerimden kendimden vazgeçecektim.Geldiğim noktada ise senden nefret edecektim.Benden alıp götürdüklerinin ardından ağıt yakarken hem seni hem kendimi yakacaktım bir nefeste.


Gidişini sorguladım yıllarca.Anlamadım.Anlamaya çalıştıkça sana olan nefretim büyüdü.Zaman zaman zehrimi sana akıttım ama yetmedi.Yıllar ne acılarımı sardı ne zehrimi aldı.Oysa şimdi bir tüy kadar hafifim.Ve gittiğin için sana gerçekten çok teşekkür ederim.
Çünkü bugünkü hayatımı direnme gücümü geçmişteki acılarımdan aldım.Bir gün gidişine bin mihnet duyacağımı bilseydim giderken ardına bakmanı hiç istemezdim.Ve bugün geçmişi değiştirme şansım olsaydı seni hiç tanımamış olmayı isterdim.
Ama yine de bana aldırmadan gidip hayatımı geri verdiğin için beni senden koruduğun için teşekkür ederim.Sonsuz mihnetle….
GÜNAY ALATLI

17 Mayıs 2009 Pazar

BU ŞİİRİ YAZMAMAK LAZIM -2






Beynimin kıvrımlarında
Kırk kilit altında saklanan
Kahrolası Erzurum akşamlarında
Umut olup avuçlarıma yazılan
Her dem-i feryadı figan
Bir geceden arta kalan
Bu şiiri yazmamak lazım…
Belli ki!Bu benim alın yazım..

Madem ki çözüldü kalemim
O gün bugün tek sitemim
Adını her andığında dilim
Ettiğin kadar bul diyebildim
Ettiğinin bir Hasret ettiğini bilemedim
Ey ömrünü viran eylediğim sevdiğim
İsteme benden şiir
Ben şair değilim…

Gece ve şehir yıkılırken üstüme
Terminalin puslu yalnızlığı sızdı içime
Hoşça kal bile diyemeden
Yürüdüm ateşler üstüne.
İhaneti senin hesabına ,
Aldanışımı iki kuşun kanadına yazdım.
Dedim ya,
Bu şiiri yazmamak lazım.
Belli ki! Bu benim alın yazım..


Günay ALATLI

30 Nisan 2009 Perşembe

BU ŞİİRİ YAZMAMAK LAZIM






Ruhumun çıkmaz sokaklarında,
Dört nala koşturan…
Bir çağ yangınının ortasında,
Karlar altında kalan..
Her demi feryad-ı figan,
Bir ömrün ahirinden kalan…
Bu şiiri yazmamak lazım.
Ne ki! Bu benim alın yazım…


Lal olsun dilim.
Bilinmez olsun her bildiğim.
Silinsin kalmasın sen de izim.
Ey gönlümü viran eyleyen sevdiğim!
İsteme benden şiir,
Ben şair değilim…

Bir mısrada kainatı tarayıp,
Kelimeden ve heceden,
Sana saf şiir süzemem…
Yitirdim,bütün kelimelerim kayıp,
Sevda denen bilmeceden,
Bir Elif miktarı çözemem…




Yüreğimin yasak kuytularında,
Paslı bir hançer gibi duran.
Gelmemeye yeminli baharlarda,
Kardelen misali açan.
Her demi feryad-ı figan,
Bir sevdadan arta kalan.
Bu şiiri yazmamak lazım.
Ne ki!Bu benim alın yazım..

Tutmaz olsun elim.
Yansın kül olsun kalemim.
Bir ömür boynunda asılı vebalim
Ey ömrümü viran eyleyen sevdiğim
İsteme benden şiir
Ben şair değilim…

Bir çırpıda hayatı anlayıp,
Şehirden ve geceden,
Sana saf şiir süzemem…
Yürüdüm,aşılmayan yolları aşıp,
Menzile varan düşünceden,
Bir Elif miktarı çözemem…

Günay ALATLI

23 Mart 2009 Pazartesi

SEN




Gülse de yüzün,
Yüreğin ağlardı.
Ne zaman baksam gözlerine,
İnce bir hüzün yağardı…

Kimseler görmezdi,
Bilmezlerdi.
Yüreğinin feryadını,
İşitmezlerdi…
Sadece aşina yüreklere,
Kement olur,
Dört bir yandan,
Bağlardı…..

Tüm zamanların fırtınası,borası,
Sen de biter,sen de başlardı….
Her kahkahanda binlerce kırgınlık çırpınır,
Hüzünler çağlardı….

Kimseler hissetmezdi,
Bilmezlerdi.
Yüreğinin gözyaşlarını,
Silmezlerdi..
Sadece aşina ellere düşer ,
Kor olur,
Ta ciğerinden,
Dağlardı…

Bilirim;
Güneş seninle doğardı.
Ya katran karası geceye,
Ya şarap rengi şafaklara vurgundun!

Ben bilmezdim…
Sen söylemezdin….
94’Kütahya Günay ALATLI